15 Ocak 2010 Cuma

Bilemiyorum

Baş parmağımı ağzıma alınca elimde kalan bütün çocukluğum akıyor içime. O kadar masumum ki kafamda hare sırtımda kanatlarım, kaptan beni münasip bir yerde indirin. Salıncağın köşesi uygundur yalnız kafanıza dikkat edin genç yaşta travmalara sebep olur. Çocukluk sen yoluna devam et benim yolum yol değil. Ama merak etme bana verdiğin emzik hep yanımda olacak. Çektikçe seni hatırlayacağım. Verdiğin süttendir ki dilimdeki yangın hiç sönmedi. 110'u bana gene meşgul olduğunu söyledi o sesini çok sevdiğim kadın. Zaten bana hep meşguldün sen. Trilogy olacak filmlere konuyuz aslında senle ben. Korsana düşmesin diye korsancılık oynardık. Bir tek yelkeni fora açmayı bilirdin bense demir atmakta iyi idim. Kılıcım yoktu ama pastel boya kılıçtan daha keskin değil midir zaten. Pastel renkleri sevmezdim ama. Evet bende yaptım o herkesin yaptığı iki dağ arasından akan dereyi oradan çıkan mutlu güneş, güzel bir ev, mutlu bir aile tablosunu. Ama her şey geride kalıyor malumunuz küresel ısınma. Sen hep benle kalacaksın ama çocukluğum, pamuk şekerim de, gülümsemem de, hatta o gözümden hiç düşmeyen çapağım da bile. Seni bırakırsam benden geriye pek bir şey kalmayacak. İnsanlar sendekini istemiyorlar sanırım ne istediklerini bende daha keşfedemedim. Üzülerek söylüyorum bulunca senden ayrılacağım bulamayacağımı bildiğimden bu kadar serçe parmağım havada konuşuyorum. Tahterevalli de oturan iki kişiyiz dengede durmaya çalışıp başaramayanlardan. Biraz rejim yapmalıyım bu aralar ki artık ayağım yerden kesilsin veya tam tersi kilo alıp yere daha sert basmalıyım. Ve işte en kötüsü ``Bilemiyorum``